Mekteb ve Medreseler Gördes'te 1933'li yıllarda inşa edilen bir ilk okul vardı. Daha evvel var olan kız ve erkek ilk okulları ayrı ayrı yerlerdeydi. Mektep adı verilen bu binalar birer evden ibaretti. Erkeklerin okulu Kurtuluş mahallesinde idi ve öğretmenleri erkekti. Kız okulu ise Cuma mahallesinde idi ve öğretmenleri bayandı. Daha sonra bu iki okul yeni inşa edilen ilkokulda birleştirildi. Okullarda beş sınıf vardı. Okulun önündeki levhada "Müdafa-i Hukuk İlk Mektebi" yazılıydı. Bu kelimeleri telâffuz edemezdik. Tedrisat sabahtan akşama kadardı. Günde 5 ders görülürdü. Sınıflarda 20-25 öğrenci olurdu. Öğretmenlere "Muallim Bey" denirdi. Muallimlerin hepsi beyefendi, olgun ve çok kaliteli insanlardı. Kadın öğretmenler de vardı. Bunlara "Muallim Hanım" denirdi. Derslerden 1. ve 2. sınıflarda yazı öğrenilir, 3. sınıfta Hayat Bilgisi ilave edilir, 4. sınıfta ise bunlara Eşya denen bir ders eklenirdi. Ayrıca "Hayat Bilgisi, Fizik, Tecrübeler" dersleri görülürdü.
Onuncu yıl kutlamaları için okullarda hazırlıklar yapılmış, şiirler ezberlenmişti. Her yer kandillerle, bayraklarla süslenmiş ve çarşıya ilk defa "Tak" kurulmuştu. Bu tak Çarşıbaşından şimdiki Pazar Camiine doğru gidilirken, caminin önü ve arkasından geçen sokakların ayrıldığı köşeye kurulmuştu. Şenlikler bir hafta devam etmiştir. Çarşıda meydan ocakları yakılmıştı. Meydan ocaklarının çevresinde zeybek oyunları oynanmıştı. Özellikle Tayyareci Cevdet Bey'in (Tuncay) oynadığı "Sipahi Zeybeği" büyük ilgiyle izlenmişti.
Gördes'te okumaya karşı oldukça geniş bir alâka olmasına rağmen, ilk okuldan başka bir kültür müessesesinin bulunmaması ve maddi imkânsızlıklar dolayısıyla halk büyük ekseriyetle ilk öğrenim seviyesini aşamamıştır. Bununla birlikte dışarıya okumaya gidenler vardı. O günlerde okuma yazma oranı Gördes'te %20 idi. 1949'da yeni Gördes'e tek öğretmenli bir ilk okul açılmıştı. Her iki okuldaki toplam öğrenci sayısı 139'u kız, 329 idi. Eski Gördes'te ilk okul heyelanda yıkılınca, 1943'den itibaren halkevinde faaliyetini sürdürmüştür. 1950 'de bir orta okul açılması çalışmaları başlamıştır. 1949'da biri bucak (Borlu) toplam 102 köyün ancak 27'sinde ilk okul vardı.
Bütün bu rakamlar, medreseler kısmı da okunduktan sonra görülecektir ki, Gördes’te ülkenin genel anlamda fakirleşmesi ve gerilemesine paralel olarak, eğitim ve öğretim kurumları ve tahsil seviyesinde çok ciddi bir düşüş meydana gelmiştir. Ancak, Gördeslinin mazisindeki okumaya ilginin her yıl giderek arttığını görmek mutluluk ve ümit vericidir
Medrese, Osmanlı medeniyetinde Üniversite seviyesindeki eğitim ve öğretimin yapıldığı müesseselerdir. Buralarda Din ilimlerinden başka, Astronomi (Hey'et), Matematik (Hesap), Geometri (Hendese), Tıp, Hikmet, Hukuk ve Yabancı dil (Gördes'te Fransızca) öğretilirdi. Gördes medresesinden mezun olan İbrahim Yurdoğlu'nun iyi derecede Fransızca bildiğini öğreniyoruz. Fransızca dersleri Fransız hocalar tarafından verilir, şehir merkezinde İstanbul Türkçe’si ile konuşulurdu. Kamusu'l Alâm'da kazada toplam 10 medrese Arapça ve din dersleri okutulurmuş. Şehirde bir Rufai tekkesi varmış.
Evliya Çelebinin zamanında ise, Gördes'te bir medrese, 2 tekke ve 9 mektebin olduğunu bildirmiştir. Anlatıldığına göre, kapatılmadan önce Gördes'te iki tane medrese vardır. Bunlardan birisi Hacı Numan Efendi Medresesidir. Bu medresenin yeri ve harabeleri Ak Ali'nin evinin güneyinde idi. Diğeri ise Tersik Başı (Çataloluk) Camiinin hemen altında, arada yalnızca bir sokağın olduğu Tersik Başı Medresesi idi. Buradan mezun olana icazet (diploma) verilir, hocalık, kadılık (hakimlik), müftülük yapabilirlerdi. Gördes'in kalbur üstü insanları buralarda okumuştur. Kayacık, Hanya (Güneşli) gibi yerlerden de bu medreselere gelirlerdi. O yıllarda Gördes'te okuma oranı ve tahsil seviyesi gayet iyidir.
Kıymetli hocaları olan bu okullarda o zamanlar vazife yapan Müderris Mehmet Asım Molla (Efendi) adında çok meşhur, ilim ehli bir kadı (hakim) vardır. Aslen, o zamanlar Gördes'e bağlı olan Yeğinoba köyünden olan bu zat, 1860-1915 yılları arasında yaşamış, bir dönem bu Tersik Başı Medresesinde de vazife yapmıştır.
Gördesli Küçük Hacıoğullarından Yeğinobalı Müderris Hacı Halil Efendinin (mezarı Ağalar mezarlığındadır) oğludur ve Gördes'te doğmuştur. İlk tahsilini Gördes'te yaptıktan sonra Manisa'ya gelmiş, 4 yıl Hacı Evliyazade damadı Müsevvid Ali Rıza Efendiden Mantık dersi almıştır. Daha sonra tahsiline İstanbul'da devam ettirmiştir. Arapça ve Farsça da bilen M. Asım Efendi, edebiyata da ilgisi fazla olup, daha tahsil yıllarında bazı İzmir gazetelerinde makaleler yazmıştır. Zaman zaman devrin bazı idarecileriyle ters düşmüşse de, Alaşehir, Kırkağaç, Midilli, Bağdat ve Adana'da Niyabetlik (naiplik, kadı vekilliği ve kadılık) yapmıştır.
Mehmet Asım Efendi, Fehmi Paşa'nın Aydın valisi olduğu zamanda (19. yüz yılın sonları) Gördes Maarif Komisyon Başkanlığı da yapmıştır. Bu dönemde Gördes'e mükemmel bir Rüştiye inşa ettirmiş, 55 köyümüze de İlk okul (İptidai Mektep) açtırmıştır.(1949’da 102 köyün sadece 27’sinde ilk okulun var oluşu dikkat çekicidir.)
Hizmetleri karşılığı olarak 1899'da (Hicri,1312) dördüncü, 1904'de (H.1317) de üçüncü rütbeden "Osmanlı Nişanı" ihsan olunmuştur. Daha sonra Bursa Müderrisliği ve Midilli Mutasarrıf vekilliği yapmıştır.
Mülkiye mezunu olan oğlu Selahattin Ayral, Kurtuluş savaşı yıllarında Akhisar ve Kula kaymakamlıkları yapmıştır. Diğer oğlu Halil Yeğinobalı’dır ve bunun oğlu Asım Yeğinobalı ODTÜ'den emekli bir profesördür. Kızı Prof. Dr. Müzehher Yeğinobalı ise İstanbul Üniversitesinde öğretim üyesi idi.
Gördes medreselerinde Müderris olarak görev yapmış bir diğer Gördesli alim de Müderris Abdullah Azmi Efendidir. Ali Sabit Efendinin oğlu olup, 1887 (H.1303)'de Gördes Cuma mahallesinde dünyaya gelmiştir. 13 yaşında İstanbul'a gönderilmiş ve tahsilini orada tamamlamıştır. Yapılan bir imtihanı kazanarak daha 26 yaşında iken 1914'de Gördes kazası Müderrisliğine tayin olmuştur.
Yine bir Gördesli olan Müftü İsmail Efendi de Eski müftülerden Müderris Hacı Mahmut Efendinin oğlu olup, 1856'da (H.1272) Gördes'in Divan mahallesinde dünyaya gelmiştir. İlk tahsilden sonra babasının da vazife yaptığı Hacı Numan Efendi Medresesinde bir süre eğitim görmüş, tahsilini Manisa Hacı Evliyazade Hacı Rıza Efendi medresesinde sürdürmüştür. 1881'de (H.1297) diplomasını (icazet) aldıktan sonra Gördes Hacı Numan Efendi medresesine atanmıştır. 1914'de Gördes Müftülüğüne atanmış, bu görevde 4 yıl kalmış, 1921'de (H.1337) vefat etmiştir (A-10).
Gördes'teki eğitim ve öğretim kurumları ile yetişmiş eğitimli insan örneklerinden de anlaşılacağına göre, ilçe merkezinde İstanbul Türkçe’si kullanıldığını söylemek, pek de şaşırtıcı bir bilgi olmayacaktır.